Video: Savings and Loan Crisis: Explained, Summary, Timeline, Bailout, Finance, Cost, History 2025
Tanımı: Faiz oranı, borç verenin para kullanımı için ödenen ana para yüzdesidir. İlk para ödünç para miktarıdır. Bankalar size para yatırdıkları için mevduatlarda bir faiz oranı ödüyorlar.
Herkes para ödeyebilir ve faiz talep edebilir, ancak genellikle bankadır. Krediler için fon sağlamak için tasarruf mevduatlarını veya hesap kontrollerini kullanıyorlar. İnsanları para yatırmaya ikna etmek için faiz oranları ödüyorlar.
Bankalar borçluları mevduat sahiplerine ödediğinden biraz daha yüksek bir faiz oranı ile kar ettirebilirler. Aynı zamanda, bankalar mevduat sahipleri ve borçlular için birbirleriyle rekabet eder. Bu rekabet, faiz oranlarını dar bir aralıkta tutar
Faiz Oranları Nasıl Çalışır?
Faiz oranı, kredi veya kredi kartı bakiyenizin toplam ödenmemiş kısmına uygulanır. Faiz oranınızın ne olduğunu ve ödenmemiş borcunuza ne kadar eklediğini bilmek önemlidir. Örneğin, faiz oranından daha az ödeme yaparsanız, ödemenizi yapıyor olsanız bile borcunuz artacaktır.
Faiz oranları çok rekabetçi olsa da, bunlar aynı değildir. Bir banka, borcun geri ödenmesine daha düşük bir şansın var olduğunu düşünürse daha yüksek faiz oranları tahsil edecektir. Kredi kartları gibi bazı kredi türleri her zaman daha yüksek faiz oranlarına tahsis edilir, çünkü yönetmek daha pahalıdır. Bankalar aynı zamanda riskli gördükleri kişilere daha yüksek ücretler veriyor.
Bu nedenle, kredi puanınızın ne olduğunu ve kredinin nasıl geliştirileceğini bilmek önemlidir. Puanınız ne kadar yüksek olursa, faiz oranını da o kadar düşük ödersiniz.
Kredi, ipotek, kredi kartı veya ödenmemiş fatura olup olmadığına bağlı olarak sabit oranları veya değişken oranları isteyebilir. İşte bu faiz oranlarının nasıl belirlendiği.
APR Nedir?
APR, yıllık yüzde oranı anlamına gelir. Farklı borçlanma seçeneklerinin maliyetini karşılaştırmanıza olanak tanır. APR, bir bankanın yükleyebileceği tüm ücretleri içerir. Bu bir defalık ücretler "puan" olarak da adlandırılır, çünkü bunlar toplamın bir yüzdesi olarak hesaplanır. APR, sadece faiz oranıyla düşük faiz oranı artı puanlar tahsil eden bir krediyi karşılaştırmanıza yardımcı olabilir.
Faiz Oranları Ekonomik Büyümeyi Sürdürür
Bir ülkenin merkez bankası faiz oranlarını belirler. Birleşik Devletlerde, federal fon oranı bu rehberlik oranıdır. Bankaların geceleme kredileri için birbirlerine borçlandıkları şey budur. Federal Reserve, bankaların her mevduatın yüzde 10'unu her gece yedekte tutmalarını gerektiriyor. Aksi takdirde, sahip oldukları her bir kuruş ödünç vereceklerdir. Ertesi gün geri çekilmek için bu yeterli bir tamponun oluşmasına izin vermez. Beslenen fon oranı ülkenin para arzını ve dolayısıyla ekonominin sağlığını etkiliyor.
Faiz oranları, kredileri daha pahalı hale getirir. Faiz oranları yüksek olduğunda, daha az insan ve işletmeler ödünç para alabilir. Bu, satın alımların finansmanı için mevcut kredi miktarını düşürerek tüketici talebini yavaşlatır. Aynı zamanda tasarruf oranından daha fazla para aldıkları için daha fazla insanı tasarruf etmeye teşvik eder.
Yüksek faiz oranları, arzı boğarak işletmeleri genişletmek için mevcut sermayeyi de düşürür. Bu likiditenin azalması ekonomiyi yavaşlatmaktadır.
Düşük faiz oranları ekonomide ters yönde etkilere sahiptir. Düşük mortgage oranları, gayrimenkul talebini artırıcı düşük konut fiyatlarıyla aynı etkiye sahiptir. Tasarruf oranları düşer. Tasarrufcular, mevduatlarına daha az ilgi duyduklarında, daha fazla harcama yapmaya karar verebilirler. Paralarını biraz daha riskli ama daha karlı yatırımlara da sokabilirler. Bu, hisse senedi fiyatlarını artırıyor. Düşük faiz oranları, işletme kredilerini daha uygun fiyatlı hale getirir. Bu iş genişleme ve yeni işler teşvik eder.
Çok fazla fayda sağlıyorsa, neden her zaman oranları düşük tutmuyorsunuz? Çoğunlukla, hükümet ve Fed düşük faiz oranlarını tercih etmektedir. Fakat düşük faiz oranları enflasyona neden olabilir.
Çok fazla likidite varsa, talebi karşılamak ve fiyat artışı talep etmek. Enflasyonun iki nedeni de budur.